Galatasaray’ın başarılı futbolcusu Serdar Eylik, Galatasaray Televizyonu’na özel açıklamalar yaptı. Frank Rijkaard’la çalışmanın büyük şans olduğunu vurgulayan genç yıldız, A Takım’da kalıcı olmak ve Milli Takım forması giymek istediğini söyledi.
- Dünyaca ünlü teknik adam Frank Rijkaard Galatasaray’a göreve geldiğinde A Takım’da oynama şansını elde edebileceğini düşündün mü? O duyguları hissettin mi ?
Frank Rijkaard’ı herkes tanıyor. Gençlere ne kadar önem verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Tabi ilk geldiğinde ben de çok heyecanlandım. A Takım için daha çok umutlandım. Geldikten sonra gençlere ne kadar önem verdiğini belli etti. Geldiğinde çok heyecanlanmıştım.
- Geldiğinde gençlere özel bir konuşma yaptı mı ?
Özel bir konuşma yapmadı ama hissettirdi. Kendine has hareketleriyle, konuşmalarıyla ve davranışlarıyla bize hissettirdi.
- İlk kampa gidecek oyuncular açıklandığında seni de kadroya aldık dediğinde neler hissettin ?
Çok heyecanlandım. İlk defa bir A Takım kampı görecektim. Hem de böyle ünlü bir hocayla bu kadar iyi kadro içinde bulunmak benim için çok büyük bir şanstı. Çok heyecanlandım. Bunu elimden geldiğince iyi değerlendirmeye çalıştım. İyi değerlendirdiğimi de düşünüyorum ki şu an buradayım. Tabi ilk kamp döneminin benim için ayrı bir önemi var. Çok heyecanlanmıştım.
- A Takım’da kalacağın konusunda umudun varmıydı?
Özellikle Frank Rijkaard geldikten sonra daha çok arttı. O geldikten sonra benim motivasyonum arttı. Çünkü gençlere verdiği önemi herkes biliyor.
- Hazırlık kampında ilk Kleve ile karşılaştınız. Sen de o maçta çok iyi oynadın. O maçtan biraz bahsedelim mi ?
O maçta ikinci yarı oyuna dahil oldum. Sanırım 15 dakika kadar topla buluşamamıştım. Birkaç kere buluştum. Ondan sonra çok top geldi, bunları da iyi değerlendirdim. Adam eksilttim. Kendi özelliklerimi sahaya yansıtmaya çalıştım. Bunu da yaptığımı düşünüyorum. Ondan sonra hocanın istedikleri bazı şeyler vardı. Onları sahada uyguladım. Ondan sonra her şey hızlı gelişti.
- O maçta çok iyi bir dribling özelliğinin olduğunu gördük. Sen kendini nasıl yorumluyorsun ?
4-3-3 sisteminde sol forvet oynuyorum. Bu sistemde hızlı olmam gerekiyor. Bu özellileri de kendimde barındırdığımı düşünüyorum. Bunların üstüne daha çok çalışıyorum. Paf takımdan beri sürekli dribling üzerine yeteneklerim olduğu söyleniyordu. Zaten bu yönde çalışmalarımız vardı. Bunları sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Özellikle hocamızın sayesinde daha iyi yerlerde topla buluşuyorum. Bu bana artı bir olanak sağlıyor.
- Bu özelliği geliştirmek nasıl oluyor? Dribling özelliğini nasıl sergiliyorsun?
Daha boş alanlarda topla buluşarak. Geride topla buluşunca karşına daha çok rakip alıyorsun. Sadece sağ beki karşına alıp daha çok bu özelliğini gösterebiliyorsun. Sistem içinde önemli bir yer sol forvet.
- Kamp dönemi nasıl geçti?
Kleve maçından sonra Arda Abi yanına çağırdı ve beni tebrik etti. Yapmam gerekenleri ve eksiklerimi Arda Abi’yle konuştuk. Daha sonraki antrenmanlarda hocamız beni daha çok sözlü olarak uyardı. Değişik yerlerde hatalarım olduğunu söyledi. Bunların üstüne giderek bunları kapatmaya çalıştım. Zaten ilk maçtan sonra kendime olan güvenim geldi. Burada oynayabileceğimi hissettim. Daha çok çalıştım. Hocanın söylediklerini daha iyi yapmaya çalıştım.
- Galiba oluyor dedin mi ?
Evet. İlk maçtan sonra demeye başladım.
- Sonra çalışmalara başladın ve ilk maçına çıktın.
Alt yapıdan gelen bir oyuncunun, A Takım fizik ve kondisyon seviyesine ulaşması için çok çalışması lazım. Eksiklerimiz var onlar için daha çok çalışıyoruz.
- Ali Sami Yen Stadı’ndaki Tobol karşılaşmasıyla ilk maçına çıktın. O an neler hissettin?
Maç başlayana kadar bembeyazdım. Çünkü hayallerimin sahasıydı Ali Sami Yen Stadı. İlk defa böyle bir sahada oynayacaktım. Arda Abi’yle, Milan Baros ve Harry Kewell’la hepsiyle beraber oynayacaktım. Ve başımızda Frank Rijkaard vardı. Maç başlayana kadar suratım kireç gibiydi. Herkes motive etmeye çalışıyordu. Sahaya çıktıktan sonra ise kendi kimliğime tekrar kavuştum. Ama sahaya çıkana kadar gerçekten çok heyecanlıydım.
- Ama sahada son derecede soğukkanlıydın. Ne yaptığını ve nereye pas verdiğini bilen bir futbolcuydun.
Zaten maç başladıktan sonra herşeyi siliyorum kafamdan. Sadece maça motive olmaya çalışıyorum. O maçta da öyle yaptığımı düşünüyorum..
- Galatasaray formasının ağırlığı, tribündeki insanların bakışları. Bu nasıl bir heyecandır?
Söylediğim gibi bembeyaz oldum. Ama dediğim gibi karşılaşma başlayınca, maça konsantre oldum. Elimden geleni yapmaya çalıştım..
- Maça çıkarken bir uğurun var mı?
Maça çıkarken her zaman dua ederim.
- Tobol maçında çok iyi oynadın. Pas hatan neredeyse hiç yoktu. Ortalarınla da etkiliydin. Kendini nasıl buldun?
Kişisel olarak iyiydim ama bazı pozisyonlarda kaleyi daha çok zorlayabilirdim. İlk maç olduğu için heyecan vardı ve biraz geri viteste kaldım. Ama onun dışında Servet Abi’yi ve Yaser Abi’yi ciddi pozisyonlara soktuğumu düşünüyorum. Gol pozisyonuna soktum, paslarım da iyiydi. Elimden geleni yaptım. İyi bir maç geçirdiğimi düşünüyorum.
- Yeni sezon tam olarak başlamadı. Hala bir takım eksiklikleriniz var. Bunlar da giderildiğinde belki daha iyi bir Serdar izleyebileceğiz.
Sezonu diğer takımlara göre çok erken açtık. Sezon başlangıcından bir ay sonra UEFA Avrupa Ligi maçı oynadık. Bildiğiniz gibi 2. turdaki rakibimiz Tobol kendi liginde 14. hafta maçı oynamış bir takım. Bunları düşünerek hareket etmek daha doğru olur. Buna rağmen Tobol’a karşı sadece kişisel olarak değil takım olarak da iyi oynadığımızı düşünüyorum.
- Tobol maçında başına aldığın darbeyle talihsiz bir sakatlık yaşadın.
Gözüme bir darbe geldi. Yaklaşık 2 dakikalık bir hafıza kaybım olmuş. Futbolda olan şeyler ama ilk maçımda böyle bir sakatlık yaşamam talihsizlikti.
- Nazar diyebilirmiyiz?
Herkes nazar diye yorum yapıyor. Ama ben hayırlısı diyorum. Belki böylesi daha iyiydi. Ciddi bir sakatlıktan kurtulmuş olabilirim. Ben böyle bakıyorum bu olaya.
- Hastanede geçirdiğin o gecede teknik direktör Frank Rijkaard ve kaptan Arda Turan ziyaretine geldi.
Onlara çok teşekkür ediyorum. Önce Arda Abi geldi. Ardından gecenin geç saatlerinde hocamız Frank Rijkaard geldi. Hem oyunum için tebrik ettiler hem de en kısa zamanda sahalara dönmem temennisinde bulundular. Bana bu mutluluğu yaşattıkları için onlara teşekkür ediyorum.
- Takımda bir kolej havası hakim. Bunda da Frank Rijkaard’ın büyük etkisi var. Sen ne düşünüyorsun?
Futbolcular olarak kendi aramızda konuşuyoruz. Frank Rijkaard gibi mükemmel bir hocayla çalışıyoruz. Her zaman çok mütavazi. Yaş farketmiyor en tecrübeli oyuncumuzla da benle de çok yakın ilgileniyor ve çok şakalaşıyor. Motive ediyor. Çok mükemmel bir hoca. Takım olarak çok şanslıyız.
- Kötü sonuçlar alındığında takımı sahiplenecek bir hocanın var olduğunu bilmek futbolcunun saha içindeki performansını etkiler mi?
Tabii daha güvenle oynuyoruz. Çünkü hocamız herşeyi en iyi şekilde yapıyor.
- “Futbolcu hata yaptığında kenara bakar” derler. Kenara baktığında da hocanın ona güven veriyor olması, performansını olumlu yönde etkiler.
Ben hocaya güvendiğim için hiç kenara bakmıyorum. Öyle söyleyeyim.
- Başınızda çok güven veren bir hoca var.
Evet.
- Frank Rijkaard ve ekibinin antrenmandaki çalışma metotlarını nasıl buluyorsun?
Kondisyon olarak farklı çalışmalar yapıyoruz. İleride bunların bize faydası olacağını biliyoruz. İki kondisyon hocamız dünyanın en iyileri. Sezon ortasında uçacağımızı düşünüyorum.
- Sence Galatasaray, Süper Lig’de ne zaman uçuça geçer?
Ben Gaziantepspor maçıyla başlayacağını düşünüyorum.
- Bu kadar erken olabilir mi?
Evet. Çünkü sezona diğer rakiplere göre 2 hafta erken başladık. Bunu muhakkak farkettireceğiz.
- Galatasaray Süper Lig’e Gaziantepspor ile deplasmanda oynanacak karşılaşma ile başlıyor. Senin de ilk lig maçın olacak.
Ben öncelikle Maccabi Netanya ile oynayacağımız rövanş maçını düşünüyorum. Bu sezon benim için ilklerle başladı. A takımda ilk sezonum, ilk hazırlık maçıma çıktım, ilk resmi maçıma çıktım, şimdi de ilk Süper Lig maçı. Umarım oynarım ve umarım ilkler böyle devam eder.
- Gaziantepspor ile sıcak bir hava şartında oynacaksınız?
Gaziantep de, İstanbul da sıcak. Bizim çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Bizi etkileyeceğini düşünmüyorum.
- İsrail’de oynanan Maccabi Netanya maçında yüksek nem ve sıcaklık oranı sizi etkilememişti?
İsrailli oyunculardan daha az etkilendiğimiz kesin.
- Genç bir oyuncusun ve Türkiye’nin en büyük kulübünde oynuyorsun. Bu senin yaşantını etkiliyormu?
Ben sonuçta 10 senedir Galatasaray’dayım. Bizi alt yapıda belli bir seviyeye gelmemiz için hazırlıyorlar. A Takım’da oynayınca değişik ve olumlu tepkiler alıyoruz. Bu yıl A Takım’da yer almam hayatımı değiştirmedi. Mütavazi yaşantıma devam ediyorum. Ailem, akrabalarım ve arkadaşlarımla olan ilişkilerim aynı şekilde devam ediyor.
- İleride bir derbi maçında iyi futbol oynayamazsan oluşabilecek baskıyı göğüsleyebileceğine inanıyormusun?
Çalışmalarda elimden geleni yapıyorum. Hem mental hem de fiziksel olarak daha çok çalışıyorum. Dediğiniz konunun üstesinden gelebileceğime inanıyorum.
- Sana göre en büyük eksikliğin nedir?
A Takım’daki diğer oyunculara göre futbol yapısı olarak fiziksel dezavantajım var. Bunu da ekstra çalışmalarla gidermeye çalışıyorum. Bu da zamanla olacak bir olay. Zamanla vücudum daha da oturacak.
- Hedeflerin neler?
Geçen sene Paf Ligi’nde oynadım. Bu sene Galatasaray A Takımı’ndayım. İlk hedefimi gerçekleştirdim. Bundan sonra A Takım’da kalıcı olup milli takımlarda oynamak istiyorum. A Milli Takım’a çıkmak isterim. Şuan en büyük hedefim bu ikisi.
- Dünya Kupası grup maçları için kadroya girme şansın var mı sence?
Ben umutluyum
www.galatasaray.org